Paylaş :

Mardin'de Gezilecek Yerler

Farklı kültürlerin, inançların birbirleriyle uyum içinde tarih sahnesinden akıp gittiği, mimarisiyle göz kamaştıran Mezopotamya'nın kadim kenti Mardin gezi rehberinde; tarihi turistik mekanlar, müzeler, antik kentler, dini ve kültürel yapılarla ilgili gezi notları paylaşılacaktır.

Mardin'in M.Ö. 4500'lü yıllara uzanan tarihinde kimler yer almamış ki? Sümer, Akad, Babil, Asur, Pers, Roma, Bizans, Arap, Artuklu, Akkoyunlu, Osmanlılar...

Dünyanın birçok tarihi kaynaklarında adı geçen Mardin'i ziyaret için fazla beklemeyin. Gezilip görülmeye değer öyle çok yeri var ki Mardin’in…

Gelin bu çok özel ve güzel şehri birlikte keşfe çıkalım!!!

Mardin Nerede Kalınır? Mardin Otel Rezervasyonları İçin Tıklayın

Mardin Evleri

Taşın insan yaşamındaki yerini, insan emeğinin taşı nasıl şekillendirdiğini görmek için dinlerin, mezheplerin harman olduğu Mardin'e yolunuzu düşürün.

Şehrin kesme taş işçiliğiyle yapılan evleri dikkat çekmekte. Taş ustalığının en güzel örnekleri olan evleri; cami, medrese, kilise manastır ve çarşılar zenginleştirmekte...

Binlerce kültürel ve tarihi miras Mardin’in açık hava müzesi görünümünü tamamlıyor.

Mardin Kalesi

10.yüzyılda Mardin topraklarında hüküm süren Hemdaniler tarafından inşa edilen kale, şimdi eşsiz Mardin manzarasına bakan değerli bir yapı haline gelmiş.

Şehrin başında asırlardır bir taç gibi duruyor. Tarih boyunca çok farklı uygarlıkların izlerini taşıyan kalede restorasyon çalışmaları devam ettiği için ziyarete kapalı durumda...

Mardin Ulu Camii

Bir diğer adı da "Cami-i Kebir" olan Ulu Camii, Artuklu'ların Mardin’e bıraktığı en değerli miraslardan birisi... Camiyi ziyaret ettiğinizde tek minareli olduğunu göreceksiniz ama 1190 yılında Artuklu hükümdarı tarafından yaptırílan cami, o zamanlar iki minareye sahipmiş.

Neden ve nasıl yıkıldığı konusunda birçok söylenti bulunsa da, hikâyesini öğrenmenin en keyifli yolu gittiğinizde yerel halkın ağzından dinlemektir.

Revaklı Çarşı

Mardin’e gidenlerin genellikle alışveriş için ilk uğradıkları yer Revaklı Çarşı’dır. Ulu Camii’den çıktıktan sonra kısa bir yürüyüşün ardından çarşıya gelirsiniz.

17.yüzyılın ortalarında inşa edilmiş çarşının ortasından geçen yolun iki yanında revaklar ve revakların arkasında dükkanlardan yapılan alışverişler, Mardin’in en keyif veren aktivitelerinden biri.

Deyrulzafaran Manastırı

Yüzyıllarca farklı dinlerin bir arada ve kardeşçe yaşandığı Mardin’de gezilecek yerlerden birisi de Deyrulzafaran Manastırı'dır Süryaniler için önemli bir dini merkez olan manastırın her mevsim çok sayıda yerli - yabancı ziyaretçisi var.

Mozaikleri özellikle dikkat çekici. 4. yüzyılda kurulmuş olan manastırın girişinde bulunan Süryani Patriklerinin heykelleri ise oldukça etkileyici.

Mardin Müzesi

1895 yılında patrikhane olarak yapılan Mardin Müze binası, şehrin tarihi değerleri arasında yer alıyor. Müze olarak kullanılmasına ise 2000 yılında yapılan restorasyonun ardından başlanılmıştır.

Mardin Müzesi toplam 3 katlıdır. Her katında tarihin farklı dönemlerine ait eserleri görebilirsiniz. Özellikle orta katta yer alan Asur ve Roma dönemlerine ait eserler dikkat çekiyor. Çeşitli mozaiklerin yanı sıra etnografik eserler de bulunuyor. Aynı zamanda bahçesinde yer alan mezar taşları, sütun başlıkları da mevcut.

Kasımiye Medresesi

Kasımiye Medresesi, Artukoğlu döneminde yapılmaya başlanmış olup; Akkoyunlu hükümdarı Sultan Kasım tarafından 1469 da tamamlanmıştır. Revaklı avluda büyük eyvanın selsebilli kanallarla ortadaki havuza bağlanmıştır. İki teras üzerine iki katlı medrese, cami ve türbe ile birlikte külliye şeklindedir. Medrese duvarlarında astronomi ve tıp bilimine ait simgeler mevcut.

Dış ve iç mimarisisiyle göz dolduran medrese yapıldığı dönemlerin büyük ölçüde izlerini taşıyor... Bir de rivayeti vardır Kasımiye Medresesi'nin. Derler ki; Kasım Paşa burada katledilmiştir. Kasım Paşa'nın kız kardeşi ise abisinin kanlı gömleğini ağıtlar yakarak medresenin duvarlarına sürer. Hala medresenin duvarlarında kan izleri ortaya çıkarmış.göze çarpar.

Sakıp Sabancı Kent Müzesi

Müze Mardin’in Eski Kent Merkezi’nde kurulmuş ve iki kattan oluşuyor. İlk giriş katında Mardin’in eski kent yaşamından kesitler sunan birçok canlandırma yapılmış. Alt katta ise fotoğraf sergisi yer alıyor.

Hatuniye Medresesi

Gül Mahallesi'ndeki medrese, Artuklu Sultanı Necmeddin Alpi'nin hanımı Sitti Razviye tarafından inşa ettirilmiştir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmese de 1177-1185 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir.

Medreseye zamanla yeni ilaveler yapılmıştır. Medresenin mimari özellikleri kadar, ana eyvandaki mihrabın da bezemeleri oldukça dikkat çekicidir.

Camiiyle bitişik bir vaziyette olan yapı yakın zamanda restore edilmiştir. Ana eyvanın yanında içi dekorlu tromplu kubbesi ile türbe yer alır. Camii içinde Hz. Muhammed'e (s.a.v.) ait olduğu kabul edilen ayak izi bulunmaktadır.

Zinciriye Medresesi

Medrese Mahallesi’nin kuzeyinde yer alan yapı, 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır. “Sultan İsa Medresesi” adı ile de tanınır. Timur ve ordusuyla mücadele etmiş olan Melik İsa bir süre bu medresede hapsedilmiştir.

Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken medrese iki avlulu ve iki katlı olup, Medrese aynı zamanda rasathane olarak kullanılmıştır. Yüzyıllar boyunca ayakta kalarak günümüze kadar gelmeyi başarmış olan bu tarihi yapı, geçmişi bugüne bağlayan bir zincir gibi…

Şehidiye Medresesi

Mardin kent merkezinden bulunan medrese, "Semanin Medresesi" olarak da bilinmektedir. Medresenin yapıldığı yıl kesin olarak bilinmemekle birlikte 1201-1239 yılları arasında yaşayan Nasıreddin Artuk Arslan tarafından yapıldığı tahmin edilmektedir.

Şehidiye Medresesi'ne zaman içinde yeni eklemeler yapılmış olup, Medrese, günümüzde avlu içerisinde sıralanmış yapılardan meydana gelmektedir.

Medresenin camisi enine iki nefli olup, doğu ve batısında iki girişi vardır.

Abbara

Abbara; tarihi Mardin'de irili ufaklı çok sayıda örneği bulunan taş evlerin altlarında ki geçitlere verilen isimdir.

Daracık sokaklar ve evler, burada bulunan geçiş tünelleriyle kısa yoldan birbirine bağlanır. Mardin'e özgü bir mimari uygulamadır.

Kızıltepe Ulu Camii

Türk sanat tarihinin en güzel mimarilerinden biri olan Kızıltepe Ulu Camii, Kızıltepe ilçesinin sembol eserlerinden birisidir. Artuklular devrinde, 1184 yılında inşasına başlanan Kızıltepe Ulu Cami ancak 1230-1239 yıllarında bitirilmiştir. Yapı üç sahınlı, mihrap önü kubbeli ve dikdörtgen planlıdır.

Caminin iç kısmı, mihrap önü ve duvarları oyma yazılı işlemelerle süslüdür. Caminin minaresi yoktur. Bu durumun Timur’un istilasının sonucu olduğu düşünülmektedir. Mimarisinde zengin süslemeli taşlar görülebilen cami, Anadolu’daki ilk camilerden birisidir.

Dara Antik Kenti

Yukarı Mezopotamya'nın en önemli antik kentlerinden birisi olan Dara, Mardin’in 30 km güneydoğusundaki Oğuz köyünde yer almaktadır. Kentin kuruluşunun ne zaman olduğu bilinmemekle birlikte Pers kralı lll. Darius tarafından kurulduğu ve ismini oradan aldığı tahmin edilmektedir.

Bizans İmparatorluğu’nun doğu sınırını Sasani'lere karşı korumak için askeri amaçlı bir yerleşim yeri olarak geliştirilen kent, tarih boyunca farklı uygarlıklardan izler taşımaktadır. Doğunun "Efes'i"olarak nitelenmektedir.

Beyazsu

Mardin'in Nusaybin ilçesinde bulunan mesire yeri yörede sıcaktan bunalan insanların dinlendiği çay içip yemek özellikle de balık yiyebildikleri önemli bir gezi rotası... Özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı misafirlerden çok büyük ilgi görmektedir.